SPOR KULÜPLERİNİN VERGİSEL YÜKÜMLÜLÜĞÜ HAKKINDA DUYURU

24 Nisan 2023 18:59
SPOR KULÜPLERİNİN VERGİSEL YÜKÜMLÜLÜĞÜ HAKKINDA DUYURU

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 59 uncu maddesinde; derneklerin kuruluş bildirimini, dernek tüzüğünü ve gerekli belgeleri yerleşim yerinin bulunduğu yerin en büyük mülkî amirine verdikleri anda tüzel kişilik kazanacağı hüküm altına alınmıştır.

5253 sayılı Dernekler Kanununun 7405 sayılı Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanununun 58 inci maddesiyle yürürlükten kaldırılan "Gençlik ve spor kulüpleri" başlıklı 14 maddesinde, "Derneklerden başvurmaları halinde; spor faaliyetine yönelik olanlar spor kulübü, boş zamanları değerlendirme faaliyetine yönelik olanlar gençlik kulübü ve her iki faaliyeti birlikte amaçlayanlar gençlik ve spor kulübü adını alır. Bu kulüpler, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünce tutulacak kütüğe kayıt ve tescil edilir.

Kulüplerin organları, bu organların görev ve yetkileri, kulüplerin Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünce de denetlenmesi ve bunlara yapılacak yardımların şekil ve şartları, üst kuruluş oluşturmada uyulacak esas ve usuller, gençlik ve spor faaliyetlerini yürüteceklerin nitelikleri ve bunlara uygulanacak disiplin işlemleri, kulüplerin kayıt ve tesciline ilişkin esaslar İçişleri Bakanlığının uygun görüşü üzerine Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu Bakanlıkça yürürlüğe konulacak yönetmelikte düzenlenir." hükmüne yer verilmiştir.

Öte yandan, 26.04.2022 tarihli ve 31821 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7405 sayılı Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanununda; spor kulüpleri, spor anonim şirketleri ve spor federasyonlarının kuruluşu, organları, üst kuruluş oluşturmaları, gelir ve giderleri, bütçe ve harcama esasları, görev, yetki ve sorumlulukları, denetimleri, bunlara yapılacak her türlü yardımın şekil ve şartları ile bunlara ilişkin diğer hususlara dair usul ve esaslar düzenlenmiştir.

Bu Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (ö) bendinde; spor kulübünün Gençlik ve Spor Bakanlığı ve spor federasyonlarının faaliyetlerine katılmak amacıyla Gençlik ve Spor Bakanlığına tescilini yaptıran özel hukuk tüzel kişiliği olduğu belirtilerek, spor kulüpleri dernek statüsünden çıkarılarak spor kulüplerine yeni ve kendine özgü bir özel hukuk tüzel kişilik yapısı kazandırılmıştır. Aynı Kanunun 3 üncü maddesinde ise spor kulüplerinin, spor faaliyetlerine katılmak amacıyla gerçek veya tüzel en az yedi kişi tarafından kurulacağı, kuruluş bildirimi, tüzük ve diğer belgelerde mevzuata aykırılık veya noksanlık bulunmaz ya da bu aykırılık veya noksanlık süresinde giderilmiş bulunursa Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından spor kulüpleri siciline tescil edileceği ve bu tescille tüzel kişilik kazanacağı hüküm altına alınmıştır.

Türk Medeni Kanunu kapsamında tüzel kişilik kazanan dernekler, 7405 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önce spor kulübü vasfını 5253 sayılı Dernekler Kanununun "Gençlik ve spor kulüpleri" başlıklı 14 üncü maddesi uyarınca Gençlik ve Spor Bakanlığına tescil edilmek suretiyle kazanmaktaydılar. Ancak, 7405 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesiyle spor kulüplerinin, öncelikle dernek olarak kurulma mecburiyeti ve uygulaması ortadan kaldırılmış, Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından spor kulüpleri siciline tesciliyle de tüzel kişilik kazanmaları sağlanmıştır.

Spor kulüplerinin dernek statüsünden çıkarılıp kendine özgü özel bir statü kazanmaları, bunların işlevselliğinde bir değişiklik meydana getirmemiştir. Spor kulüplerinin 7405 sayılı Kanunda dernek olarak kurulmadan tüzel kişilik kazanacakları hüküm altına alınmış olsa da; bu Kanunda hüküm bulunmayan konularda spor kulüpleri hakkında 4721 sayılı Kanun ile 5253 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması, 7405 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önce dernek olarak kurulmuş ve Gençlik ve Spor Bakanlığı veya Türkiye Futbol Federasyonu tarafından tescil edilmiş olan spor kulüplerinin İçişleri Bakanlığı nezdindeki dosya ve kayıtlarının Gençlik ve Spor Bakanlığına devir ve tesliminin yapılacak olması spor kulüplerinin işlevselliğinde bir değişikliğin olmadığının açık bir göstergesidir.

Dolayısıyla, dernek olarak kurulup 5253 sayılı Kanunun mülga 14 üncü maddesiyle spor kulübü vasfını kazanan spor kulüplerinde olduğu gibi 7405 sayılı Kanun kapsamında kurulan spor kulüplerinin de vergi uygulamaları bakımından dernek olarak kabul edilmesi gerekmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, sermaye şirketleri, kooperatifler, iktisadi kamu kuruluşları, dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler ile iş ortaklıklarının kazançlarının kurumlar vergisine tabi olduğu belirtilmiştir.

Anılan Kanunun 2 nci maddesinde derneklere ait iktisadi işletmeler kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmış olup bu maddenin beşinci fıkrasında, derneklere ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve sermaye şirketleri ile kooperatifler dışında kalan ticari, sınai ve zirai işletmelerin derneklerin iktisadi işletmeleri olduğu; maddenin altıncı fıkrasında ise derneklere ait iktisadi işletmelerin kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği, mal ve hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kâr edilmemesi veya kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi işletme niteliğini değiştirmeyeceği hükme bağlanmıştır.

Mezkûr Kanunun "Muafiyetler" başlıklı 4 üncü maddesinin (j) bendinde; Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile özerk spor federasyonlarına tescil edilmiş spor kulüplerinin idman ve spor faaliyetlerinde bulunan iktisadi işletmeleri ile sadece idman ve spor faaliyetlerinde bulunan anonim şirketlerinin kurumlar vergisinden muaf oldukları hüküm altına alınmıştır.

Anılan Kanunun uygulanmasına ilişkin açıklamaları içeren 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin (2.4) bölümünde, iktisadi işletmelerin belirgin özelliklerinin, bağlılık, devamlılık ve faaliyetin ticari, sınai veya zirai bir mahiyet arz etmesi olduğu, diğer bir anlatımla iktisadi işletmenin unsurlarının, ticari faaliyetin de temel özelliklerinden olan, bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal alım-satımı, imalatı ya da hizmet ifaları gibi faaliyetlerin olduğu; Kanunun, bu gibi halleri tek tek saymak yerine dernek veya vakıf tarafından piyasa ekonomisi içerisinde icra edilen tüm iktisadi faaliyetleri kapsamına aldığı, satılan mal veya hizmete ait bedelin sadece maliyeti karşılayacak kadar olmasının, kâr edilmemesinin, kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi işletme olma vasfını değiştirmeyeceği; ayrıca kazanç sağlama amacı olmasa dahi işletmenin konusunun ve faaliyetinin, her türlü mal ve hizmet satışı ya da bunlara benzer şekillerde olması ve devamlı surette yapılması durumlarında da dernek veya vakıflara ait iktisadi işletme oluştuğunun kabul edileceği belirtilmiştir.

Söz konusu Tebliğin "4.12. Spor kulüplerinin idman ve spor faaliyetlerinde bulunan iktisadi işletmeleri ile sadece idman ve spor faaliyetinde bulunan anonim şirketler" başlıklı bölümünde ise Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile özerk spor federasyonlarına tescil edilmiş spor kulüplerinin idman ve spor faaliyetlerinde bulunan iktisadi işletmelerinin muafiyet hükmünden yararlanabilmesi için iktisadi işletmenin; Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve/veya özerk spor federasyonlarına tescil edilmiş olan spor kulüplerine ait olması ile faaliyetlerinin sadece idman ve spor faaliyetlerinden ibaret olması gerektiği açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu itibarla, tüzel kişiliği itibarıyla kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayan spor kulüplerinin yürüttüğü faaliyetlerin, bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde devamlı surette ve bir bedel mukabilinde gerçekleştirilen ticari, sınai ve zirai faaliyetlerden oluşması halinde; bu faaliyetler dolayısıyla spor kulüpleri bünyesinde oluşacak iktisadi işletme nezdinde, spor kulüplerinin tüzel kişiliğinden ayrı olarak, kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmesi gerekmektedir.

Ancak, spor kulüplerinin yürütmüş olduğu faaliyetler dolayısıyla bünyelerinde bir iktisadi işletme oluşması halinde, bu iktisadi işletmelerin, Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve/veya özerk spor federasyonlarına tescil edilmiş spor kulübü olmaları ve sadece idman ve spor faaliyetinde bulunmaları şartıyla, kurumlar vergisinden muaf olacakları tabiidir.

Bilgi edinilmesini arz ederim.

 

Kamil ÖZKAN
Başkan a.
Gelir İdaresi Daire Başkanı V.


Temsilcilikler

Üyelikler


Diğer Haberler


Facebook'ta Paylaş
Twitter'da Paylaş
WhatsApp'da Paylaş
E-Posta Gönder
TYF Türkiye Yüzme Federasyonu